31 Ekim 2012 Çarşamba

Şifa Yine Bitkilerde

Küçük kızım ara ara sıklaşarak nükseden grip oluyor.Kaç kez farklı farklı doktora gittik ama kalıcı bi sonuç alamadık.İlaç kullandı ama pek bir fayda görmedi.Allerjik galiba..Büyük kızım da bu yaşlarda olmuştu.Ben de doktor anne vazifemi yerine getireyim dedim:)


 
Çörek otu,bal,papatya,üzerlik tohumu ve vicks malzemelerimiz...

Çörek otu ve balı ezip karıştırdım.2-3 saate bir yedi.Papatyanın çayını içti ve 1 kg sıcak suya 2 yemek kaşığı üzerlik tohumu attım ve 2 dakika buharını teneffüs etti.Vicksle de sırtını,boğazını yağladık.Daha sonra ana-kız Gazlıgöl Kaplıcası'na gittik:)Şifamızı aldık inşallah...Maşallah durumu şimdi daha iyi.Okuluna gönderdim selametle inşallah...

30 Ekim 2012 Salı

Paşa'mızın Diş Buğdayı...

Koşuşturmalı ve yoğun bir bayramdan sonra herkese selamlaaaaaaaaar!Bahsettiğim diş buğdayını yaptık torunumun...
Arefe Günü geldi minik kuzum...Teyzeleriyle beraber hazırladık herşeyi...





Evi süsledi teyzeleri...Sadece bi açıdan fotoğraf çekmişiz malesef:(





Büyük teyzesi önce hazır yaptırmayı düşünmüş kurabiyeleri,ancak yetişmeyeceğini öğrenince kendi yapmaya karar vermiş.Ayrı bir postta anlatacağım nasıl yaptığını.Kendi hazırlamak isteyenleri yardımcı olabilirim belki...Kalıplarını,hamurunu kendi yapmış;kurabiye kovasını süslemiş.Epey uğraştı yavrum yeğeni için,sağolsun...Sonuç harika olmuş ama..





Paketleme ve süsleme işi de küçük teyzeye ait..






Üzerinden çerez ve bozuk para saçtım,bereketli olsun diye...Paraları da hepimiz sakladık bugünün anısına...



Soframız...Ziniyle hazırladım,adetlerimize göre olsun diye,hem de damatlarım da görmüş oldular...



Pastamız...Bayram arefesi çok güzel bir akşam geçirdik...Daha nice güzel günlerin bizlerle ve sizlerle olması dileklerimle...







24 Ekim 2012 Çarşamba

Yüzünüzden Tebessümün Eksik Olmaması Dileğiyle...





Yüzünüzde tebessümle okuyun istedim yazımı...Ben çok mutluyum,torunum,kızlarım,damatlarım hepsi, toplandık çok şükür.Ortanca kızım dün,büyük kızım da bugün geldi.Torunumun diş hediğini (biz gölle deriz) yaptık.Aslında sizlerle bugünü paylaştığım bir post hazırlayacaktım ama yetiştiremedim.Fırsat bulur bulmaz yayınlayacağım.Çok uğraştı teyzeleri ama çok da güzel oldu bu akşam.


 Beğendiğim bikaç karikatürü sizlerle de paylaşmak istedim...







Trt'de Kuklagillerde izlediğim bir video...Bana çok komik geldi,bir de siz izleyin...Hepinizin kurban bayramını tebrik ederim,sevdiklerimizle beraber daha nice bayramlar geçirelim inşallah...

23 Ekim 2012 Salı

Sil,Süpür,Pişir Hanım Geldiiiiii!!!!!!!!!



 Hafif güneşli bir günden merhaba hepinize de...Evime geçtiğimi söylemiştim sizlere,geldiğim günden beri hiç boş durmuyorum.Ev temizliği,perdeler,halılar... derken iflahım kesildi kaç gündür.Ama arada bir buraya girip bakmıyor değilim hani:)Her biriniz yorumu beni ayrı ayrı mutlu ediyor.Her gün bişeyler paylaşmak istiyorum aslında ama teknolojiyle çok iyi olmadığı için aram bu süre uzuyor malesef:(Bir post hazırlamak için baya uğraşıyorum,ama büyük bir zevk alıyorum uğraşırken de:)Geldiğimden beri hiç oturmadım desem yeridir.Temizlikler yapıldı, araya da geç kalınmış kız hazırlıkları sıkıştırılıverdi.Evimde olmayınca malum geciktim bu yıl.İşte yaptığım reçeller,eminim sizinkiler daha lezzetlidir.




Aslında incir için çıkmıştım pazara ama çileği de görünce alıverdim...




Her yaptığımdan,3 ayrı eve de yapıyorum.Kendi evime,büyük kızıma ve ortanca kızıma...



İncir reçelinin içine karanfil de koydum,hoş bir aroması oluyor...






Üstlerinden baya da eksildi hani:)




Tarhanayı yazın yapmıştım temmuz gibi falan.Bizimkini biraz acılı yaptım.Torunumunki ayrı koyun yoğurdundan,acısız oldu.Afiyetle içsin Paşam...:)Bez torbalar dikip,onlarda salıyorum, tertemiz oluyor...




Ev makarnası.Her yıl yapmaya çalışırım.Geçen yıl kızlarıma kızıp yapmamıştım.Anne bi işin ucundan da biz tutalım demiyorlar ki,ama yemeye gelince maşalalhları var:)Neyse bu yıl dayanamadım tekrar yaptım.Bir yıl cezalı idiler..



Mantı yaparken de bolca yapıyorum kışlık...




Üzerine bol tereyağı ve karabiberle mis gibi olur.Canı çeken buyursun,hemen yaparım....
Yarın Kuzucum geliyor,diş göllesini yapacağız.Teyzeleri de pek bi hazırlık içindeler.Sürprizmiş hepimize...Sizlerle de paylaşırım inşallah...Benden haberler böyle işte...Hepinize kolaylıklar diliyorum...

20 Ekim 2012 Cumartesi

BOŞ VAKTİMİZ YOK AMA FARKINDA DEĞİLİZ…



Dilimizden eksik olmasın tekbirler, tesbihler, tahmidler, tehliller…
Bize şahdamarımızdan daha yakın olandan bizi uzaklaştıracak o kadar çok şey var ki… Bizi girdap gibi içine çeken günün sabahına kalktığımız andan itibaren başlıyor kovalamaca…  Oyalamaca oynuyoruz kendimizle. Kaçıyoruz bir şeylerden, belki de yetişmek istiyoruz çok şeylere…
Elimize değen, gözümüze ilişen şeyler ekseriyetle talan ediyor safi havamızı… Surda açılan gedikten giren rüzgar, uyuşturduğu için beynimizi, neyin bizi talan ettiğini de anlayamadık…
Kanıksadık…
Olmaması gerekenler, olağan gelmeye başlamıştı bir kere…
Her eve bir şeytan, her sokağa bir yardımcısı bekçilik yapıyordu gece gündüz…
Çocuktuk, İslam fıtratı üzerine doğmuş, bir dönemi öyle geçirmiştik…
Büyümek, memuriyet gibi vazifeler yüklüyor elimize, dilimize, gözümüze, kulağımıza, ayağımıza. Ancak biz onların ne yapmaları gerektiğini unuttuk… Onlar için dua etmedik…
Aleyhimize şahitlik edecekleri günün korkusuyla yanmadık, yanıp yanıp ağlamadık…
Güne galip başlıyoruz, güle oynaya kazanacağımızı zannediyoruz… Çoğu zaman kaybediyoruz…
Gece yatsı namazı, ardından sabah namazı ile temizlemeye çalıştığımız kalbimize kendi ellerimizle çer çöp yerleştiriyoruz…
Farketmiyoruz, daha doğrusu fark edilmesi gerektiğini dahi unutuyoruz…
Kimbilir kaç kez geçtik bu yoldan, işe-okula giderken…
Kimbilir, kaç kez bindik aynı arabaya, otobüse bu güzergahtan geçerken…
Ve kimbilir kaç kez doldurduk o boş lakırdılarla, şarkılarla, türkülerle dilimizi, kulağımızı…
Malayani ile dolu dilimiz, şarkılarla gümbür gümbür patlayan kulağımız, emir kulu iken ve ahirette kendi yaptıklarını bir bir anlatacakken, ellerine verdikçe veriyoruz kozları…
Kaç kez aklımızı dağıtmak istedik, dilimize saçma sapan terennümler yükleyerek…
Zımbırtılardan, tıngırtılardan, lakırdılardan, çalgılardan, çengilerden soyutlanıp da bebeklikteki gibi bir saflığı dilimize yükleyemediğimiz hayli zaman oldu…
Havadan kir kapan zihnimizin, dilimizi hayrın dışında dolaştırmasına karşı çıkmamız gerektiğini anlamalıyız artık...
Yanlış söz söylemek kadar, boş söz söylemenin de hata olduğunu görmeliyiz…
İsraf etmekten kaçınmalıyız kelimeleri, nefesimizi…
Boş vakti olmaz müslümanın, boş anı olmaz…
“Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) 'Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru.”(Al-i İmran, 191)
 Yolda yürürken, otobüs beklerken, kuyrukta dinelirken, uçarken, kaçarken… Dilimizden dökülen tekbirlerin, kalbimizdeki putları İbrahim (a.s.)’ın baltası gibi kırdığını hissetmek ne güzel şeydir halbuki…
Sıradayken, gemideyken, bisiklete binerken, dolmuşa el ederken, minibüsteyken… Her bir ‘Lailahe illallah’ lafzı ile Bilal-i Habeş’in üzerinden o sıcak kayayı kaldırmanın ferahlığı ne de güzeldir…
Gezerken, etrafı izlerken, kuşları beslerken, yatarken, kalkarken… ‘Subhanallah’ diyerek, yaratanın şanını yüceltmek, kalbe ne kadar da serin bir esinti verir…
Çay içerken, su isterken, yemek beklerken, volta atarken, tespih sallarken, hoplarken, zıplarken… Görmenin, düşünmenin, dokunmanın, söylemenin, nefes alıp-vermenin lezzetini her an hatırlatan ‘hamd’ ne kadar da asil bir kelimedir… 

Hz. Ayşe (ra) validemize “Peygamberimiz (sav) boş kalınca ne yaparlardı?” diye sordular. Cevaben “Her zaman zikrullah ile meşgul olurdu” dediler…

Rabbimiz her daim hamd etmeyi nasip etsin inşallah....
Bugün sizinle büyük damadımın bir yazısını paylaşmayı istedim....
Ben de evime dönüyorum inşallah,damadım da geliyor İzmit'e,bayram hazırlığı yapıcam.Kızlarım,damatlarım hep beraber olacağız bayramda Allah nasip ederse.Yolcu yolunda gerek,hepinize kucak dolusu sevgiler...

13 Ekim 2012 Cumartesi

Cuma Klasiğimiz...

Bu aralar her cuma fırsat buldukça soluğu  İzmit Tepe Home ve English Home'da almaya başladık.Artık ben takip etmesem  de kızım beni ayartır oldu anne English Home'a gidelim diye.Evdeki tüm işler erteleniyor düşüyoruz yollara...Burda da bir trafik sormayın bayanlar...İstanbul'u aratmıyor maşallah...Otobanda çalışma varmış galiba her sürücü çevre yolunu kullanıyor...İzmit yolu da ana-baba günü gibi oluyor,bu yola rağmen gidiyoruz biz de...Ama sürücüler eskiye göre çok değişmiş.Daha kibar ve saygılılar birbirlerine karşı.Veya bize öyleleri denk geliyor.(Aman şeytan kulağına kurşun:))...Artık favorimiz Arasta Park English Home.Oranın çalışanları çok daha ilgili ve nazik...
Cuma günü sabah saksılara maydanoz ve yeşil soğan diktim...Yeşerince ilk sizler göreceksiniz...Torunum için ektim,kızımın balkonuna.
Bu hafta goblenlerde indirim vardı.Geçen hafta kızım çok beğenmişti goblen runnerları bu hafta şansına indirime girmiş, aldık:)Çok mutlu herkese söyleyip duruyor,indirim  var gidin alın diye.Halbuki ben zorla alıştırdım...İşte fotoğrafları...




Fotoğrafta soluk çıkmış ama aslında daha canlı bir rengi var...






Bu yumurtalığı göstermiştim kızıma önceden,almamıştı o zaman.O gün görünce aldı....



Runnerın boydan görünüşü....




Büyüteç gibi duran obje aslında kağıt kaydırmaz,ama ben onu sırf içindeki deseni beğendiğim ve tel kırmalarımda kullanmak için aldım.Yaptığımda ne için kullanığımı paylaşırım sizlerle...

Sürahi ise Esse'den...Önceden de bikaç kez denk gelmiştim farklı yerlerde,çok beğenmiştim.Kızıma önerdim alması için.O da iki tane aldı,birini hediye paketi yaptırmış,tabi ki kime:)Teşekkür ederim ciğer paresi...Ana-
kız kullanacağız inşallah...





Esse'den günlük kullanım için aldık.Schafer'ın ürünü,indirimen 39.90 aldık,farklı renkleri de var.İhtiyacı olanlara öneririm...

Esse'de seramik tencere ve tavalarda %50 indirim var.Çoğu tükenmiş ama bi bakın isterseniz....Bi  de orda bi düdüklü tencere beğendim,çok fonksiyonlu ama karar veremedim, güvenemedim doğrusu.Düdüklü riskli iş malum...Hem tencere oluyor hem de düdüklü...Biri 4 biri 9 ltlik iki tencere tasarlamışlar.Her ikisinin de ağzına uyan bir düdüklü kapağı ve bir cam kapak üretmişler.Hem düdüklü oluyor hem de tencere.Fiyatı da gayet iyiydi 200 lira ama ben tereddütte kaldım açıkçası hanımlar...Arıyorsanız bu aralar düdüklü tencere,bir göz atın derim.Online satışı da var...Bu kadar reklama bana bu düdüklü tencereyi hediye ederler herhalde:)
Tabi hep gezip,alışveriş yapmıyorum.Torunumdan kalan zamanlarda bayrama yetişecek siparişlerimi yapıyorum.Bi şeyler yapmadan,boş duramıyorum.Elimde muhakkak bikaç iş olmalı,sıkıldığım zaman birinden bir diğerine geçiyorum...Bu aralar iğne oyalarını askıya aldım.Dokuma keten örtüler var yetişmesi gereken onların kenar temizliğini yapıp ve  firketelerini  örüp, monte ediyorum.İşte benim renkli eğlencelerim:)



Kırmızı-yeşil boncuklarla ve pullarla ördüm...



7 Ekim 2012 Pazar

Denizin Üzerindeki Güneş Gibi ....


  Denizin üzerindeki güneş gibi aydınlık olsun bütün günlerimiz.  Bugün öyle güzel bir hava vardı ki dışarıda sanki yazdan bir gün gibiydi...Denizin üzerine güneşin şavkı öyle vurmuştu ki gemiler dahi seçilemiyordu pırıltısından.Eeeee böyle bir günde evde durmak olmazdı, olamazdı değil mi ama?Torunumla birlikte apartmanın bahçesine indik önce...Komşuların çocuklarıyla vakit geçirdik biraz,uyku bastırınca Paşa'yı,kendileri istiharete çekildiler...Cumartesi gününden söz edeceği söylemiştim dünkü yazımda.Kızıma çok ısrar ettim sen de al örtülerden diye.Burun kıvırdı önce "Yok istemem,güzel değil" dedi.Sonra eve geldik serdim masanın üzerine başladı yavaş yavaş mızıldanmaya."Anne,aslında çeşit olurdu.fena değilmiş, alsa mıydım ben de,fiyatı da gayet iyiydi..."diye uzayıp giden cümleler...("Alalım" dememi bekliyor da.Eee anne sözü dinlemezsen olacağı bu.:)Sonra" Alalım."dedim.Ama kapış kapış gidiyormuş aradık şubelerini yok diyorlar.Neyse fazla uzatmayayım bu arayı yazacak çok şeyim var da...:)Arasta Park şubesinden şampanya rengi bi masa örtüsü buldu,ayırttıdı.Onu aldık,bu sefer de pembe renkli peçeteleri görünce onları da aldık, diğer şubesinden de runnerlarını  bulduk.Anlayacağız iki şube arasında mekik dokuduk ...Akılsız başın cezasını kim çeker malumunuz...O örtülerimiz de buradalar:)

            
   
       Bunlar peçeteleri.astarı yüzünden pahalıya geldi ama,neyse güle güle kullansın kızım...




                        Runnerı.Rengi pembe ama akşam çekince beyaz gibi çıkmış.



    


Dün git gel yapacağız diye akşamı ettik tabi.Oğluşuma bi çorba yapıverdim hemen,İçirdik mis gibi.Daldı uykusuna mışıl mışıl...Kızım da çiğ köfte aldı evde yemekle uğraşmayalım diye.Yedik afiyetle...(Canınız çekerse buyrun sizlerde canlar...)Damadım görev icabı il dışında,yoksa çiğ köfteyle falan geçiştirtmem de akşam yemeğini...




                                                             
                                                        Mutfakta yakın çekim....:)


                       Masamız da böyleydi işte.Yeni alınanlar da kullanılmadan olmaz kiiii....:)


Örtüyü yakında tanıtacağım size.Güzel bir model.Ben de kumaşa geçirip,incilerle süsledim,daha da güzel oldu...
 Şimdilik benden bu kadar...Hepiniz için sağlıklı,mutlu,huzurlu bir hafta olarak başlamasını diliyorum pazartesinin.Muhabbetle kalın....

6 Ekim 2012 Cumartesi

Dünün Ganimetleri:)

    İyi Geceler Hanımlar,
İki gündür alışverişteyim.English Home'dan sanırım çarşambaydı mesaj geldi örtülerde indirim var diye.Ama Paşa'mdan dolayı pek önemsememiştim,aynı mesaj kızıma da geliyor.Cuma günü kızımın dersi olmayınca düştük İzmit Dolphin Alışveriş Merkezi yollarına...Ben arka sağ tarafta hanım ağa misali,Kuzucuğumuz makam koltuğunda,önümüzde de makam şoförümüz kızım...Navigasyonu ayarladık vardık Dolphin'e.Bizimkiler İzmit ziyade İstanbul'a gittikleri için İzmit'i bilemiyor kızım...Tchibo'ya girince burnumu mis gibi kahve kokusu sardı.Önceden buranın kahvesin denememiştim hiç ama çok güzel bir tadı var.Paketleri de hem çok şık hem de çok zarif.Hatta bazı arkadaşlarıma hediye olarak almak istedim ama eskiden Almanya'dan gelenler kahve,çay,şampuan getirirlerdi öyle komik bir duruma düşmeyeyim dedim,değil mi ama?Kızım kahve paketini alırken beni kaybetmiş.İlk bakacağı yer neresi elbete English Home.'Anne seni bulmam hiç de zor olmadı,telefona  bile gerek duymadım 'dedi.En küçük kızım için yavaş yavaş çeyizlerini almaya başladım.Üniversiteyi bitirene dek ben de ancak tamamlarım herhalde elimden geldiğince.Sizlerle de paylaşmak için fotoğraflarını çektim,merak etmeyin bayanlar...



İki tane runner,bir tane 100*100 kare, örtü aldım.


    

  12 tane peçete aldım. Her pakette 4 tane oluyor herkesin bildiği gibi.Ben 12'ye tamamladım.




 
   Bunlar da bana.Aslında ben bu peçeteleri daha çok beğenmiştim.Hem kalite olarak hem de desen olarak daha güzeldi bence.Ama artık üretimden kalkmış.4'lü bir adet vardı ben de onları alıverdim:)Kızım da kendine çarşaf ya yastık kılıfı aldı.





Oradan da Outlet Center'in karşındaki Tepe Homa'a geçtik.Günün en ucuz ürünü diye bir bölüm var orada.Kızım oradan kendine kahvaltılık takım oluşturdu.Önce tuzluk ve biberlikle başlamıştık ama bi baktıkki takım oluvermiş.:)Bana da ısrar etti ama ben almadım tuzluk ve şekerlikle idare ettim.Aslında toplamda 70liraya kadar tuttu takımı.Tuzluklar 2,5 TL'ye geldi sanırım düşünün artık...Hem desen olarak da harika


                                      
                              Bunlar tuzluk ve biberlik 2 si 2,5 liraydı galiba..                                                                      


                                  
                                      Şekerliklerin tanesi de 4,5 liraya geldi galiba...

                                       
                                                    Fincanları da 6,5 lira gibiydi...







  
 Tuzluk,şekerlik derken çok güzel bir kahvaltı takımı daha olmuş oldu.Hem de bu kadar makul bir fiyata..Ucuz pahalı derken yemek vaktini geçirdik tabi.Eve gelince yazın yaptığım tarhanadan tarhana çorbasından yapıverdim.Oh mis gibi oldu.Bi de üzerine bol tereyağı olunca afiyetle içtik.Bugünkü maceram da yarına inşallah.Ayyyyy çok yordum kafanızı.Bloğuma girip yazılarımı okumanız beni çok mutlu ediyor,yorumlarınızı da bırakırsanız çok daha mutlu olacağım inanın:)Ben çok misafir perverim her zaman beklerim sizleri....Neşeyle kalın.Tatlı uykular hanımlaaaaaaaaaar...

2 Ekim 2012 Salı

Paşa'nın Nöbetini Devredince...

 
 Gece gece yine ben geldiiiiiim:)Çoğunuz uykudadır şimdi ne güzel:)Ben de ancak geceleri uğraşabiliyorum bloğumla,gündüzleri torunumun.8. ayına girdi Paşa ama o kadar mı tatlı olur bir bebek maşaallah.(Maşaallahları duyar gibiyim teyzelerinden,ablalarından.)Allah herkese nasip etsin torunlarını görmeyi.Baldan tatlıymış dedikleri bu olsa gerek..O benim ömrüm,dünyam her şeyim...Yakında tanışırsınız kuzucuğumla...
   Üç kız olunca ben de,el işlerine bulaşmamak mümkün değil malumunuz...Eeee bi de ilginiz varsa;yapın kahvenizi,alın el işlerinizi...Kahvenin yanında bi parça bitter çikolata hiç de fena olmaz hani:)Unutuveririz kiloları o ara,aaa napalım değil mi ama:)
   Sizin için kızımın çeyizinden,kullandığı tepsi örtülerini ve bardak altlıklarını fotoğrafladım...Model almak isterseniz buyrun,kolay gelsin hepinize...



Resim yazısı ekle




Bu da ortanca kızımın ilk el öğrencelerinden biri.Ablası için yapmıştı.Ellerine sağlık yavrumun,yaşı çok küçüktü o zaman.Herhalde orta okuldaydı...




1 Ekim 2012 Pazartesi

Kızımın evinin balkonunda çayımı yudumlarken, gün batımını sizler için kareledim...

 Cep telefonuyla çektiğim için fotoğraflar ancak bu kadar oluyor:(